20 Ağustos 2009 Perşembe
En Arabesk Hislerin Müptelası
11 Ağustos 2009 Salı
Almanca okumaya inanmak!
Ortaokul ve lise hayatı Almanca eğitimden geçmiş bir yurttaş olarak Almanca'dan çok nefret ettiğim zamanlar oldu. Ancak ne zaman ki bir Bertolt Brecht'i, bir Franz Kafka'yı orijinal dillerinde okuma şansına sahip olduğumu anladım Almanca'ma sıkı sıkı sarılmam gerektiğini de öğrendim. Şimdilerde yine, yeni, yeniden Almanca şiirler, kısa öyküler okuyorum. Ne yalan söyleyeyim Almanca'da çocukken bulamadığımı sandığım o tılsımı şimdilerde galiba bulduğumu düşünüyorum. Tam bu düşüncelere gark olmuşken Franz Kafka'nın "Der Prozess" yani "Dava" NTV Yayınları'ndan çizgi roman -Türkçe- olarak çıktı. Hemen aldım, bir çırpıda okudum. İçimi zaman zaman bir kasvet basmadı da değil. Ama iyi bir şeye işaret bu. İnsana bir sabah aniden açıklanmayan bir sebepten ötürü tutuklanabileceği olasılığını sunan "Der Prozess"in karanlığını yansıtabilmiş olması gerçekten önemli bir çizgi roman için. Haliyle kapıldığım bu kasvet duygusu da olağan bir hal alıyor.
Her neyse diyeceğim o ki "Dava"yı bir çizgi roman klasiği olarak da beğendim. Olur da başarabilirsem orijinal dilinde olan çizgi romanını da kütüphaneme koyacağım. Beni izlemeye devam edin!
9 Ağustos 2009 Pazar
En önce çocuktum, sonradan büyüdüm
hep bir yerlerinde çocuk olmak istedim.
Dolup taşarken mavi camlardan içeri insan seli,
kuru, paslı ve tütün kokan parmaklıkların
hep bir yerlerinde çocukluğumu aradım.
Kahramanım yoktu.
Hiç olmadı, olamadı.
Ben çocuk kalsam, çocuk benle kalmadı.